Logo

Hukuk Genel Kurulu2017/843 E. 2021/1524 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıya ait bağımsız bölümler üzerindeki ipoteğin kaldırılması talebiyle açılan davada, ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterliliği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı banka tarafından ipoteğin konusu olan kredi borcu yönünden ferdileştirme işlemi yapılmamış olsa da, dosyadaki belgeler ve banka uygulamaları, borcunu ödeyen bağımsız bölüm malikleri için ipoteğin kaldırıldığına işaret ettiğinden, davacının da her iki bağımsız bölüm için borcunu ödediği veya borçlu olmadığı anlaşıldığından mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

1. Taraflar arasındaki “menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:

4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin üyesi olduğu dava dışı S.S. Kirazlı Konut Yapı Kooperatifinin kullandığı krediler nedeniyle Emlak Bankası ve Halk Bankası tarafından müvekkilinin maliki olduğu iki bağımsız üzerinde ipotek tesis edildiğini, zaman içinde ferdileşen kredi için kredi borcu biten üyelerin ipoteklerinin bankalarca fek edildiğini, yapılan bir takım idari değişiklikler sonrası kredi ve ipoteklerin muhatap bankasının davalı banka olduğunu, davalı bankanın 2011 yılında borcu biten üyelerin ipoteklerini fek ettiğini, ancak tüm başvurularına ve kredi borcunu bitirmiş olmasına rağmen dava konusu bağımsız bölümler üzerindeki ipoteği fek etmediğini, müvekkilinin sahibi bulunduğu bağımsız bölümlerin diğer taşınmazlar ile birlikte ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satışa çıkarıldığını, satış yapıldığı takdirde hiçbir borcu olmamasına rağmen maliki bulunduğu iki adet bağımsız bölümün satılmış olacağını ileri sürerek müvekkilinin davalı bankaya borcunun bulunmadığının tespiti ile maliki bulunduğu iki adet taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı:

5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dışı kooperatif aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, borçlu tarafından sadece alacağın faizine itiraz edildiğini, takipten önce borcun ödenmesi için çektikleri ihtarnameye borçlunun verdiği cevapta da borcun varlığını kabul ettiklerini sadece faizin indirilmesini talep ettiklerini, ipoteğe konu borcun sabit olduğunu, kayıtlarda kooperatif üyesi olarak görülmeyen davacının taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı ve yapılmış bir ödemenin olup olmadığı konusunda araştırılma yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme Kararı:

6. Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.04.2014 tarihli ve 2012/16 E., 2014/228 K. sayılı kararı ile; davacının İstanbul ili, Bağcılar ilçesi, Kirazlı Köyü, 2273 parsel, 6. blok, 12 nolu bağımsız bölüm ile aynı yer 2274 parsel, 6. blok, 20 nolu bağımsız bölümün maliki olduğu, taşınmazın tapu kaydı üzerinde Emlak Bankası lehine ipotek bulunduğu, dava konusu olan taşınmazda kat irtifakının kurulu olduğu, ancak bankanın yazı cevabına göre kooperatifin borçları nedeniyle konulan ipotekle ilgili olarak davacı veya diğer üyelerle bankanın imzaladığı bir kredi sözleşmesi bulunmadığı, ferdileşmeye ilişkin bankaca herhangi bir işlem yapılmadığı anlaşılmakta ise de, davacının delil olarak bildirdiği ve dosyaya sunulan 04.04.2011 tarihli ihtarnamenin Ziraat Bankası Şehremini Şubesince dava dışı kooperatife keşide edildiği ve ihtarname içeriğinde, kooperatif üyesi olup isimleri tek tek belirtilen üyelerin taksitleri ödememelerinden kaynaklı ve faizler de dâhil olmak üzere toplam borç miktarının bildirildiği ve bu borcun ödenmesinin, ödenmediği takdirde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile alacağın tahsiline gidileceğinin ihtar edildiği, söz konusu ihtarnamede borcu olan üyeler arasında davacının isminin bulunmadığı, dava konusu olan taşınmazlarda bağımsız bölüm sahibi olan bir kısım maliklerin borçlarını ödemeleri nedeniyle bağımsız bölüm tapu kayıtları üzerindeki ipoteklerin fekki için ilgili bankaca tapu sicil müdürlüğüne yazılar yazıldığı, davacının adına kayıtlı bağımsız bölümlere ilişkin olarak üzerine düşen kredi borçlarını ödediğine yönelik belgelerin getirtildiği, alınan 21.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda, davacının her iki bağımsız bölümden kaynaklanan kredi borcunu ödediği, ferdileşmişçesine işlem gören kooperatif üyelerinin çok büyük bir kısmının kredi borçlarını kapattığı, kredi borcunu ödemeyen 34 üye nedeniyle bankanın kooperatif hakkında takip başlattığı, davacının maliki bulunduğu taşınmazlarda Şaban Tuğ'dan iktisap ettiği bağımsız bölümler yönünden ise davalı bankanın kooperatife gönderdiği ihtarnamede borçlular içinde olmadığından ipoteğin her iki bağımsız bölüm tapu kaydı üzerinden kaldırılması gerektiği yönünde görüş bildirildiği, her ne kadar kooperatifte ferdileşme işlemi yapılmamış ise de, fiilen ferdileşme olduğu kabul edilerek her üye yönünden payına düşen kredi borcunun bir kısmının ödendiği ve borcunu ödeyen üyeler yönünden de ipoteğin fek edildiği, davacının da maliki bulunduğu iki bağımsız bölüme ilişkin olarak borcunun tamamını ödediği, ipotek alacaklısına herhangi bir borcu olmadığı, ipoteğin varlığını ve devamını gerektirecek koşulların ortadan kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

7. Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 24.12.2015 tarihli ve 2015/12166 E., 2015/17602 K. sayılı kararı ile;

“…Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen 21.01.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre; her ne kadar kooperatifte ferdileşme işlemi yapılmamış ise de fiilen ferdileşme olduğu kabul edilerek her üye yönünden payına düşen kredi borcunun bir kısmının ödendiği ve borcunu ödeyen üyeler yönünden de ipoteğin fek edildiği, davacının da kayden maliki bulunduğu iki bağımsız bölüme ilişkin olarak borcunun tamamını ödediği, ipotek alacaklısına herhangi bir borcu olmadığı, ipoteğin varlığını ve devamını gerektirecek koşulların ortadan kalktığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile; Bakırköy 11.İcra Dairesinin 2011/12196 sayılı takip dosyasında davalı bankaya davacının borçlu olmadığının tespiti ile İstanbul Bağcılar ilçesi. Kirazlı köyü, 2274 parsel. 6.Blok, 4.Kat (20) nolu bağımsız bölüm ile aynı yer 2273 parsel, 6.Blok, 2.Kat, (12) nolu bağımsız bölüm tapu kayıtları üzerinde 09/03/1990 tarih, 2319 yevmiye nolu ipotek resmi senedi ile davalı banka lehine konulan (Türkiye Emlak Bankası AŞ.) ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Mahkemece, bankacılık konusunda uzman bilirkişiden, bankanın tüm kayıtları üzerinde ve tarafların itirazlarını karşılar şekilde inceleme yapılarak alınacak rapor doğrultusunda varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır,…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Direnme Kararı:

9. Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.09.2016 tarihli ve 2016/256 E., 2016/437 K. sayılı kararı ile; önceki karar gerekçesi yanında, her ne kadar bozma kararında, alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı belirtilmiş ise de, alınan raporda davalı bankanın şubesi tarafından gönderilen yazı içeriği, belgeler ve özellikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatılmadan önce dava dışı kooperatife gönderilen ihtarname ve ekindeki borçlu listesinin incelendiği ve davacının maliki bulunduğu taşınmazlardan 20 nolu bağımsız bölüm yönünden 05.07.2011 tarihinde eski malik Şaban Tuğ'un ödeme yaptığı, 12 nolu bağımsız bölüm yönünden ise davalı bankanın kooperatife gönderdiği ihtarnamede davacının maliki olduğu her iki bağımsız bölümün de borçlular içinde gösterilmediği, davalı bankanın bu ihtarname içeriğine göre de, ihtarname ekinde gönderdiği borçlu listesinde ismi bulunmayan dava dışı malikler hakkında da taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için ilgililerin başvurusu yönünde tapu müdürlüğüne talepte bulunduğu ve bu doğrultuda da işlem yapıldığı, her ne kadar banka kayıtları üzerinde inceleme yapılması talep edilmiş ise de, ipotek akdinin yapıldığı Emlak Bankasının Halk Bankasına ve sonrasında da Ziraat Bankasına devredildiği, mahkemece söz konusu kayıtlar istenilmesine rağmen mevcut olan ve uzun aramalardan sonra bulunan kayıtların ilgili banka şubesince gönderildiği, bankada başka bir kayıt da bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu bağımsız bölümler yönünden ipotek borcunun ödenip ödenmediğine yönelik olarak hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli olup olmadığı, mahkemece bankanın tüm kayıtları üzerinde ve tarafların itirazlarını karşılar şekilde inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

12. Davacı vekili; müvekkilinin maliki olduğu iki adet bağımsız bölüm üzerinde, üyesi olduğu dava dışı kooperatifin kullandığı krediler nedeniyle Emlak Bankası ve Halk Bankası tarafından konulan ipoteklerin bulunduğunu, müvekkilinin kredi borcunu ödemesine rağmen bankaca maliki olduğu bağımsız bölümler üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını iddia etmiş, davalı banka vekili ise cevabında, dava dışı kooperatif hakkında yapılan icra takibine verilen cevapta, kooperatifin borcun varlığını kabul ettiğini ve davacının ödeme yapıp yapmadığının araştırılması gerektiğini savunmuştur.

13. Dosya içerisinde yer alan tapu kayıtlarının incelenmesinde, davacının İstanbul ili, Bağcılar ilçesi, Kirazlı Köyü, 2273 parsel, 6. blok, 12 nolu bağımsız bölüm ile aynı yerde bulunan 2274 parsel, 6. blok, 20 nolu bağımsız bölümün maliki olduğu, her iki bağımsız bölümün üzerinde 09.03.1990 tarihli ve 2319 yevmiye numaralı 15.598.000.000ETL bedelli ve 08.11.1991 tarihli 8595 yevmiye numaralı 21.270.000.000ETL bedelli Emlak Bankası lehine ipotek bulunduğu, 12 nolu bağımsız bölüm yönünden kredi borcuna ilişkin ferdileştirme işlemi yapılmadığı hâlde, 20 nolu bağımsız bölüm yönünden 20.07.2011 tarihinde kredi borcu yönünden ferdileştirme işleminin yapıldığı görülmektedir.

14. Dava konusu bağımsız bölümlerin bulunduğu taşınmazda kat irtifakının kurulu olduğu, davalı banka tarafından mahkemeye gönderilen 01.03.2013 tarihli ve 05.12.2013 tarihli yazı cevaplarına göre, kooperatifin borçları nedeniyle konulan ipotekle ilgili olarak davacı veya diğer üyelerle bankanın imzaladığı bir kredi sözleşmesi bulunmadığı, ferdileşmeye ilişkin bankaca herhangi bir işlem yapılmadığı anlaşılmaktadır.

15. Davalı banka tarafından dava dışı kooperatif hakkında, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle Bakırköy 11. İcra Müdürlüğünün 2011/12196 E. sayılı dosyası ile asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı 1.853.391,33TL üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatılmıştır.

16. Davalı banka tarafından dava dışı kooperatife gönderilen ve kredi borcunun ödenmesi talebini içeren 04.04.2011 tarihli ihtarname ile 1.923.248,18TL’nin ödenmesi ihtar edilmiş, ihtarname ekinde kooperatif üyelerinin borç miktarını gösteren listeye de yer verilmiş olup söz konusu listede davacının ismi bulunmayıp, listede davacı adına kayıtlı 20 nolu bağımsız bölüme ilişkin önceki malik Şaban Tuğ adına 66.415,27TL borç miktarı gösterilmiş, anılan borcun ise, 05.07.2011 tarihli dekont ile davalı banka hesabına ödenmiştir.

17. Mahkemece alınan 21.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda, kooperatif üyeleri ile banka arasında kredi borcunun ferdileştirilmesine ilişkin ayrı bir sözleşmenin yapılmadığı, kooperatifin ferdileştirmeye geçerek kat irtifakı kurduğu ve üyelerine düşen bağımsız bölümlerin belirlendiği ve tapuda adlarına tescil edildiği, hisseleri itibariyle borçlarını ödeyen üyelerin çoğu yönünden davalı bankaca ipoteklerin fek edildiği, davacının maliki olduğu bağımsız bölümlerden Şaban Tuğ’dan edindiği 20 nolu bağımsız bölümün ferdileşmiş borcunun 05.07.2011 tarihinde ödenmesi nedeniyle bu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılması gerektiği, 12 nolu bağımsız bölüm yönünden ise, davalı bankanın dava dışı kooperatife gönderdiği ihtarnamede belirtilen borçlular içerisinde yer olmadığı, sonuç olarak davacının ipotek alacaklısına borcu bulunmadığı, ipoteğin varlığı ve devamını gerektirecek koşulların ortadan kalktığı belirtilmiştir.

18. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı banka tarafından dava dışı kooperatifin kredi borcu nedeniyle bağımsız bölüm malikleri yönünden ferdileştirme işlemi yapılmamış ise de, dosya içerisinde yer alan belgeler incelendiğinde, bağımsız bölüm maliki olan bir kısım malikler kredi borcunu ödediğinde, davalı banka tarafından maliki oldukları bağımsız bölüm tapu kayıtları üzerindeki ipoteklerin kaldırılması için ilgili tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazıldığı anlaşılmaktadır.

19. Davalı banka tarafından dava dışı kooperatife gönderilen 04.04.2011 tarihli ihtarnamede kredi borcunun ödenmesi ihtar edilirken, ihtarname ekinde borçlu bağımsız bölüm maliklerinin isim ve borç miktarının yer aldığı liste sunulmuş olup, davacının adına kayıtlı 20 nolu bağımsız bölüm yönünden eski malik Şaban Tuğ’un ismine ve borç miktarına yer ver verilmiş ise de, söz konusu bağımsız bölüm yönünden 05.07.2011 tarihinde bankaya ödemeye yapıldığı ve tapu kaydında bu bağımsız bölüm yönünden 20.07.2011 tarihli ferdileştirme işlemi yapıldığı tapu kaydında belirtilmiştir.

20. Bununla birlikte davalı banka tarafından dava dışı kooperatif aleyhine başlatılan icra takibinde, kooperatife gönderilen ihtarnamede belirtilen 1.923.248,18TL borç miktarından Şaban Tuğ adına yapılan ödeme miktarı düşülerek bakiye bedel üzerinden icra takibi yapıldığı da dikkate alındığında, 20 nolu bağımsız bölüm yönünden kredi borcunun ödendiği ve tapu kaydında yer alan ipoteğin kaldırılması gerektiği anlaşılmaktadır.

21. Davacı adına kayıtlı 12 nolu bağımsız bölüm yönünden ise, davalı banka tarafından davacıya gönderilen 04.04.2011 tarihli borcun ödenmesini içeren ihtarname ekinde yer alan listede davacının ismine yer verilmediği, bankaca bu ihtarname ekindeki borçlu listesinde ismi bulunmayan dava dışı bağımsız bölüm malikleri hakkında talepleri üzerine ipoteğin kaldırılması için tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazıldığı dikkate alındığında, davacının anılan bağımsız bölüm yönünden de borcunun bulunmadığı ve ipoteğin kaldırılması gerektiğinin kabulü gerekir.

22. Hâl böyle olunca, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup direnme kararının açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerle onanması gerekir.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerle ONANMASINA,

Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,

6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.